İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

4. Sanayi devrimi nasıl yönetilmeli ?

21 Haziran 2016 DÜNYA GAZETESİ

20-23 Ocak 2016 tarihleri arasında İsviçre Davos’ta düzenlenen ‘Dünya Ekonomi Forumu’nun bu yılki konusu, ‘4. Sanayi Devrimi Nasıl Yönetilmeli’ idi.

4. Sanayi Devrimi

Gelişmiş ülkelerde süper iletkenlerin üretimi ile başladı. Micro-chip, süper bilgisayarlar, iletişim uyduları, internet iletişim sistemlerinin geliştirilmesi, GPS, GSM, NAVTEX türü uydu iletişimini sağlayan cihazlar, sanayi ve hizmet tipi robotlar, tıbbi tip robotlar, positron emisyonlu tomografi (PET) cihazları, ve 3 boyutlu yazıcıların üretimi ile 4. Sanayi Devrimi devam etmektedir. 

Bu gelişmeler üretim ve yaşam kültürlerini de değiştirmektedir.

Gelişmiş ülkeler, bilişim ve teknolojideki ‘Ar-Ge’ çalışmaları ile artık 5. Sanayi Devrimi’ne hazırlanıyorlar. Yapay beyinler, yönetici robotlar ve nanochipler geliyor. Ayrıca enerji uydular ile güneşten elde edilecek elektrik enerjisinin kablosuz olarak dünyaya gönderilmesi (güneşin ısı enerjisinin kablosuz olarak dünyaya gelmesi gibi) ve cisimlerin yine özel uydular kanalıyla bir noktadan diğer noktaya ışınlanabilmesi çalışmaları başarı ile devam etmekte.

Bu çalışmaların da uygulamaya geçmesi ile üretim ve yaşam kültürleri gelişmiş ülkelerde daha da değişecek.

Gelişmiş ülkeler bu düzeye bilime ve sanata önem vererek ve bilimsel devrimler yaparak ulaşmışlardır.

1) Buhar enerjisini ve pistonlu buhar makinelerini geliştirerek 1. Sanayi Devrimi’ni;

2)Elektrik enerjisini bularak dinamoları, alternatörlerini, içten yanmalı makineleri, jeneratörleri, buhar türbinlerini, gaz türbinlerini, baraj türbinlerini geliştirerek 2. Sanayi Devrimi’ni;

3) Elektronik sistemlerin geliştirilmesi ile haberleşme ve iletişim sistemlerindeki gelişmeleri sağlayarak 3. Sanayi Devrimi’ni gerçekleştirmişlerdir.

Gelişmiş ülkeler bu gelişmeleri sağlayarak tarım toplumundan sanayi toplumuna geçmişlerdir. 4. Sanayi Devrimi ile de sanayi toplumundan bilgi toplumu düzeyine yükselmişlerdir.

Gelişmiş ülkeler artık üretimlerini robotlar ile 3 (üç) boyutlu yazıcılar ile üretiyor; iletişimlerini en son teknolojiler ile geliştirilmiş cihazlar ile yapıyorlar; daha fazla üretiyorlar
ve daha ucuza mal ediyorlar.

İşte Davos’ta düzenlenen forumda gündem ‘bu devrim nasıl yönetilmeli’ idi.

Sanayide ve hizmet sektöründe uydu iletişimli cihazlar ile yönetilebilen robotların, robotik sistemlerin ve 3 boyutlu yazıcıların üretim sahalarını ele geçirmesi sonucu meydana gelecek işsizlik nasıl yönetilecek ve üretilecek ürünlerle gelişmekte olan ülkeler nasıl rekabet edecekler?

Çünkü robotların sendikaları yok, maaşları yok, sosyal güvenlikleri, kıdem tazminatları… vb gibi giderleri yok. Robotik sistemler ile 3 boyutlu üretimlerde hem maliyetler çok düşük, hem üretim kapasiteleri çok yüksek. Ayrıca son derece kaliteli ve defoları yok.

Bu nedenle gelişmekte olan ülkeleri zor günler bekliyor.

Gelişmekte olan ülkemizin, gelişen teknolojiler karşısında zor durumda kalmaması için;

1) Eğitim sistemimizin çağdaşlaştırılması

a) Ezberci yapıdan araştırmaya, geliştirmeye dayalı ve yaratıcılığı geliştirecek uygulamalı çağdaş eğitim sistemine geçilmesi;
b) Gelişen teknolojilerin beraberinde getirdiği yeni meslek dallarının eğitim sistemimize ilave edilmesi (Genetik mühendisliği, robot mühendisliği, mekatronik mühendisliği, uzay / uydu mühendisliği, ışık/ışın mühendisliği,enerji mühendisliği biotech mühendisliği, lazer mühendisliği ve teknisyenliği ile, finans mühendisliği ile uzmanlığı gibi…)
c) Eğitim ve öğretim sistemimizde güzel sanatlar eğitimine önem verilmesi (bilim ve sanat bir kuşun iki kanadı gibidir)
d) Eğitim müfredatımızın laik, çağdaş ve milli olması (Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve bu uğurda verilen milli mücadelenin nasıl kazanıldığı, 1923-1938 arası dünyaya örnek olan milli kalkınmanın nasıl sağlandığı ve yapılan çağdaş devrimlerin neler olduğu, tam bağımsız
antiemperyalist çağdaş Türkiye’den bugünlere nasıl gelindiğini her vatandaş bilmelidir.)
e) Okullarda münazaraların yapılması ve okullar arası bilgi yarışmalarının düzenlenmesi
f) Öğretim elemanlarının eğitimine son derece önem verilmesi ve özel olarak yetiştirilmesi
gerekmektedir.

2) Teknoloji geliştirilmesi

Gelişmekte olan ülkemizin gelişmiş ülkeler düzeyine yükselebilmesi ve sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçebilmesi için, bilimsel devrimler yapması gerekmektedir. Bunun başarılabilmesi için;
a) Teknoloji fonunun oluşturulması (Kaynak olarak teknoloji yoğun ürünlerin ithallerinde gümrük vergilerine ilave olarak fon kesintileri yapılarak sağlanabilir.)
b) Teknoloji yoğun ürünleri üretecek olan sanayicilere, düşük faizli / uzun vadeli kredi verecek ihtisas bankası konumunda Türkiye Teknoloji Bankası’nın kurulması
c) Teknoloji yoğun proje yarışmalarının (ProjeTürk) düzenlenmesi
d) Proje pazarlarının kurulması (Teknoloji yoğun ürünlerin sergileneceği proje pazarlarında proje sahipleri ile yatırımcıların buluşturulması.)
e) Organize teknoloji bölgelerinin kurulması (Katma değeri yüksek ileri teknoloji yoğun ürünleri üretecek sanayilerin bir arada olacağı ve bünyelerinde Ar-Ge enstitülerinin
bulunacağı özel bölgelerin kurulması)
f) Üniversitelerimizin özerk olması ve özgürce düşünme ile konuşmanın önünün açılması. YÖK’ün konumunun yeniden belirlenmesi ve profesör. olabilmenin yeterliliklerinin yükseltilmesi, patent sahibi olanların tercih edilmesi,
g) Türkiye Teknoloji Merkezi’nin kurulması ve bünyesinde genetic-tech, hi-tech, nano-tech ve space-tech enstitülerinin bulunması (Ar-Ge giderlerinin teknoloji fonundan karşılanması)
h) Kamuoyunun ve yatırımcıların bu konularda bilgilendirilmesi ve tasarruflarının bu tür yatırımlara yönlendirilmesi sağlanmalıdır.

3) Küresel vizyonumuzun belirlenmesi

Fert başına milli geliri 10 bin ABD Doları civarında olan ve nüfusu hızla artan ülkemizin gelecekle ilgili hedeflerinin belirlenmesi ve hedefe ulaştıracak projenin hazırlanması.

Örneğin İsviçre fert başına milli geliri 80 bin ABD Doları ve dış ticaret fazlası 30 milyar ABD Doları. İsviçre bunu nasıl başardı? İncelendiğinde bu başarısını çağdaş eğitim ile demokratik yönetim yapılanmasına ve adalet sistemine borçlu olduğu görülmektedir. Gelişmiş ülke düzeyine yükselmesini de katma değeri yüksek ürünleri üreterek ve dış ticarete önem vererek başarmaktadır.

Örneğin otomobil üretmiyor, saat üretiyor, altın ve pırlantalar ile tasarımlar yaparak paha biçilmez mücevherler geliştiriyor. Buhar türbinleri üretiyor, rulman üretiyor, ilaç üretiyor, tıbbi cihazlar üretiyor. Üretim ve turizm amaçlı köylerinde modern hayvancılık ürünleri
üretiliyor. Teknoloji yoğun ürünler üretiyor.

Ayrıca petrolü yok ama, dünya petrolünün yüzde 30’unu pazarlıyor. Altını yok ama, dünya altın pazarının yüzde 60’ını yönetiyor. Denizi yok ama, dünya deniz ticaretinde özellikle Bulk/Ore türü gemileri ile önemli bir tonaja sahip.

Hukuka olan bağlılığı ile de uluslararası bankaların bulunduğu önemli bir finans merkezi. AB ülkelerinin arasında ve üyelik teklif ediliyor; kabul etmiyor. Uluslararası görüşmelerin çoğu orada yapılıyor.

Özetle ülkemizin de gelişmiş ülkeler sınıfına çıkması ve bilgi toplumu düzeyine ulaşabilmesi için eğitim sistemimizin çağdaşlaştırılması, teknoloji geliştirilmesi ve bilimsel devrimler yapması gerekmektedir.

Bunun için küresel vizyonumuzun belirlenmesi ve projelerin hazırlanması önem arz etmektedir.

Konuyla ilgili düşünceler hakkında www.erdogankutlu.com adresinden detaylı bilgi alabilirsiniz.