Dünya Gazetesi – 16 Kasım 2001
Tarım, tekstil ve otomotiv ürünleri ihraç eden ülkemiz, uçak, tıbbi cihazlar, optik cihazlar, telekomünikasyon cihazları, elektronik cihazlar, bilgisayar cihazları, enerji santralları (buhar türbinleri, su türbinleri, gaz türbinleri) savunma araçları (akıllı füzeler, roketler, torpidolar… vb. gibi), navigasyon cihazları (GPS, radar vb.), haberleşme uydusu, vs. gibi ileri teknoloji ürünleri ithal etmektedir.
İhraç etmekte olduğumuz ürünler 1-10 USD/kg civarında olurken, ithal etmekte olduğumuz ürünler 100-1000 USD/kg civarında olmaktadır. (İhraç etmekte olduğumuz tarım ürünleri 1 USD/kg, tekstil ürünleri 5 USD/kg, otomotiv ürünleri 10 USD/kg, ithal etmekte olduğumuz bilgisayar cihazları 100 USD/kg, uçak 1000/kg civarındadır.) Bunun için ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı daima negatif (-) olmaktadır. Bu durumda devamlı olarak dış borçlarımızın artmasına neden olmaktadır. İhracatımızın ithalatımızdan fazla olabilmesi için yeni teknolojiler üretmemiz ve ihraç etmemiz gerekmektedir. Ülkemizin güçlenmesi ve emek yoğun toplum yapısından bilgi yoğun toplum yapısına geçebilmesi için bu gereklidir.
Bilgi toplumuna geçebilmemiz için eğitim sistemimizin modernizasyonu ile endüstri meslek liselerimizin ve teknik üniversitelerimizin AR-GE’ye yönelmesi son derece önem arz etmektedir. Kurulacak AR-GE endüstrilerinde üretilecek genetik-tech., high-tech. ve space-tech. gelişmelerinin teknoparklarda sergilenmesi yatırımcıların ve müteşebbislerin ilgisini çekecek ve bilgi endüstrilerinin kurulması gündeme gelecektir.
Bilgi endüstrilerinin kurulması ve işletilmesi için diğer önemli konu ise gerekli finansın son derece düşük maliyetli temin edilmesi olacaktır. Çünkü, teknolojik gelişmelerin üretilmesi kadar pazarlanması da son derece önemlidir. Bunun için de, teknoparklar ile teknoloji borsalarının kurulması ve dış pazarlarda yapılanmamız gerekiyor.
Teknobanklar, yatırım ve kredi amaçlı ihtisas bankaları konumunda yatırımcılar ile müteşebbisler arasında köprü görevi görecektir. Ayrıca, uluslararası bankalar ile “consortium”lar kurarak yabancı sermayenin gelmesini de sağlayabilecektir.
Teknoloji borsaları ile de bu tür yatırımların hisse senetleri yerli ve yabancı yatırımcılara sunularak gerekli kaynak faizsiz ve özkaynak olarak temin edilebilecektir. Bilgi endüstrilerinde üretilecek yeni teknolojik ürünlerin dış pazarlarda pazarlanabilmesi için ise, ekonomi ve dış ticaret konseyinin kurulması ve yurtdışında “ekonomi elçilikleri” şeklinde yapılanmamız uygun mütalaa edilmektedir.