İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Teknobanklar ile Teknopark’lar Kurulmalı

Dünya Gazetesi – 6 Eylül 1995

Ülke ekonomilerinin gelişmesini ve büyümesini sağlayacak yatırımların teknoloji yönünden en son gelişmeleri ihtiva etmesi ve en düşük finans maliyeti ile kurulması gerekir.

Geri teknoloji ve yüksek finans maliyeti ile kurulan yatırımlarda üretilen mamullerin, ileri teknoloji ve düşük finans maliyeti ile kurulan yetırımlarda üretilen mamullerle Uluslararası Pazarlarda rekabet etmesi mümkün değildir. Uluslararası pazarlarda Bilim, Teknoloji ve Finans savaşı yaşanmaktadır ve bu savaş Uzay’da da devam etmektedir. Bu savaşta uluslararası standartlara (ISO) uygun yönetim yapılanması temel olup hız esastır. Ses hızına ulaşmak kafi değildir. Işık hızını yakalamak hedeftir. Bu bakımdan yapılaca çalışmaların Ana üssü artık uzayda yerleşik bilgi istasyınları olacaktır.

Dünyadaki yeraltı ve yerüstü kaynaklarının tespiti Geodezik Uyduları ile şu an mümkündür. Ülkelerin gelecek tarım hasatlarının miktarı da meteoroloji uydularından alınacakyağış miktarları ile aynı şekilde ana bilgi istasyonlarından öğrenilebilmekte ve dünyadaki tahıl borsaları ile navlun fiyatları buna göre belirlenmektedir.

Haberleşme uydularıyla da dünya borsaları anında takip edilmekte ve uluslararası finans müesseseleri ile kurulan bilişimle uluslararası yatırımlar yapılabilmektedir.

Özetle ülkelerin son hızla devam eden bu ekonomik savaşta başarı ile ayakta kalabilmeleri için uluslararası standartlara uygun yönetim ve üretim yapılanmalarını sağlamaları, bilim ve teknoloji üretmeleri ve bu üretimlerini uluslararası düzeyde yapılanmış finans müesseselernin kordinatörlüğünde en düşük maliyetle uluslar arası yatırımlara dönüştürebilmeleri gerekmektedir.

Ülkemiz olarak finans+teknoloji yönünden güçlü bu ülkelerin seviyesne ulaşabilmemiz için; Bizim de “Yönetim ve Üretim yapılanması olarak ISO Standartlarına uymamız” bilim ve teknoloji üretmemiz ve bu üretimlerimizi uluslararası düzeyde yapılanacak finans müesseselerimizin koordinatörlüğünde uluslararası yatırımlara dönüştürmemiz gerekmektedir.

Uluslararası standartlara uygun yönetici yetiştirebilmemiz için bünyesinde finans mühendisliği, uluslararası işletmecilik, devletler arası hukuk v.b. Gibi bölümlerin bulunacağı uluslarası özel üniversiteleri kurmamız uygun olacaktır. Bilim ve teknololoji üretmemizde; üniversitelerimizin uluslararası üniversitelerle müşterek olarak kuracakları uluslararası bilim ve teknoloji enstitüleri ile sağlanabilir ve üretilecek Genetic-Tech.+High Tech.ler ile Teknoparklar oluşturulabilir.

Teknoparklardai en son teknolojiyi ihtiva eden projelerin en düşük finans maliyeti ile üretime dönüştürülmesi de kurulacak teknoparklarla mümkün olabilir.

İhtisas Bankası konumunda olacak teknobanklar, Teknoparklardaki projeleri pazarlayabilirler ve bu projelerin yatırımıa dönüşebilmesi için gerekli finansı faiz yerine “kar ortaklığı” ve “mülkiyet ortaklığı” şeklinde yatırımcılardan temin edebilirler.

Bu şekilde en son teknolojileri ihitva eden projeler en düşük finans maliyeti ile yatırımlara dönüştürülebilir. Teknobankalrımızın uluslararası düzeyde yapılanması ile de bu yatırımların uluslararası düzeyde gerçekleştirilmesi mümkün olabilir. Diğer taraftan yüksek faize asıl neden olan kamu borçlanmaları miktarının anayasal bir düzenleme ile belirlenmesi uygun olacaktır.

Kamunun sorumsuzca yapmış olduğu harcamalar ve israflar kamu açıklarını arttırmakta ve bu açıklar yüksek faizli borçlanma araçları ile kapatılmaktadır. Borçlanma oranının belirlenecek bir miktarda (örneğin yüzde 5 gibi) sınırlandırılıp anayasal güvence altına alınması uygun olacaktır. Aynı şekilde anyasaya denk bütçe yapılması ve uygulanması şartınında getirilmesi bütçe açıklarını sona erdirecek ve kamunun paraya olan talebini azaltacaktır. Böylece faiz düşecek ve para teknobanklarda yatırımcılara sunulan uluslararası standartlara uygun yönetim anlayışıyla üretilecek ideal projelere yönelebilecektir.