İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Turizmimizin Gelişmesi Yönünde Bazı Düşünceler

Dünya Gazatesi –

470 milyar USD civarında gerçekleşen 2001 yılı dünya turizm ticaretinin 2010 yılında yaklaşık 900 milyar USD olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Ülke olarak 10 milyar USD kadar pay aldığımız bu pastadan aldığımız payı artırabilmemiz için projeler üretmemiz gerekmektedir.

Fransa, İspanya, İtalya, İsviçre, Monaco, Dubai (BAE), Singapur, Hong Kong (Çin), Şanghay (Çin), vb. gibi ülkelerin gelişmesinde turizmin çok önemli katkısı bulunmaktadır. Bu ülkelerde turizme önem verilmesi bir devlet politikası olarak benimsenmiş olup, amaç istihdam alanları yaratmak ve üretilen mamulleri gelen turistlere satmaktır.

Örneğin; İsviçre, gelen turisti ağırlıyor, sonra turizm ve kayak merkezlerinin etrafındaki üretim amaçlı ihtisas köylerinde üretilen saati satıyor, şarabı/şampanyayı içiriyor, Alpler’de üretilen peyniri yediriyor, yünlü el dokumalarını ve mücevherlerini satıyor ve bankacılık sistemi ile çevre temizliği, güvenliği ile ülkelerini bir ürün olarak pazarlıyor. Böylece hem önemli oranda istihdam olanakları yaratılıyor, hem de önemli oranda döviz kazanıyor.

Venedik’te ise doğal yapı bir turizm ürünü olarak sunulmakta ve turistlere San Marco Meydanı’ndaki dükkanlarda Murano adasında üretilen cam mamulleri mücevher fiyatına satılmaktadır. Proje, beyaz eldivenli garsonların servis yaptığı pastanelerde çalan piyano sesleri eşliğinde devam etmektedir. Cannes, uluslararası film festivallerinin düzenlenmesi nedeni ile bir marka şehir durumundadır. Monaco, kumar serbestisi ve araba yarışları ile turistler için bir cazibe merkezidir.

Las Vegas ve Hollywood birer entegre turizm projeleridir. Bugün Fas çölleri ve Malta’nın Gozo Adası film stüdyolarına açılmıştır. Dubai ise; serbest bölge avantajını kullanarak ABD, Avrupa ve Uzakdoğu’dan ithal ettiği malların üzerine kârını koyarak gelen turistlere satıyor. Ayrıca, “International Gold Trade Center” gibi alışveriş merkezlerinde kendi üretmiş oldukları mücevherleri satıyor. Çölde jeep yarışları düzenliyor.

Bugün BAE’nin turizmden elde ettiği gelir, petrolden elde ettiği geliri geçmiş bulunuyor.

Benzer örnekleri çoğaltabiliriz. Singapur, Hong Kong, Şanghay, Paris, Londra, Viyana, Prag, Roma, Barcelona… vb. gibi turizm merkezlerinde de benzer uygulamaları görebiliriz.

Bu tür örnekleri göz önüne alarak ülkemizi uluslararası bir turizm cazibe merkezi yapabiliriz. Çünkü, gerekli altyapıya sahibiz. Tarihimiz, kültürümüz, mutfağımız çok zengin ve aynı zamanda 3 mevsimi yaşıyoruz. Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmışız. Ancak, yeterince pazarlayabiliyor muyuz?

Örneğin; İstanbul, Ortaçağ’ın kapatılıp Yeniçağ’ın açıldığı çok zengin bir tarihi kültüre sahip uluslararası bir turizm marka şehri. Ancak bir turizm ürünü olarak yeterince pazarlayabiliyor muyuz? İstanbul’la özdeşleşen bir ürünümüz var mı?Benzer durum Kapadokya, Efes, Bergama, Side, Aspendos, Nemrut, Sümela, Zeugma, Mardin, vb. gibi sayısız muhteşem turizm objelerimiz için de geçerlidir.

Özetle, ülkemizin geleceği açısından önem arz eden turizmimizin gelişmesi yönünde hazırlanacak projelerin; Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın koordinatörlüğünde turizmci kuruluşlarımızın ve bilim adamlarımızın iştiraki ile müştereken hazırlanması uygun mütalaa edilmektedir. Hazırlanacak olan projeler ile turizm etkinliklerimizin; bütün yıla yayılması, çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilir (eko turizm) olması sağlanacaktır. Ayrıca, turizm merkezlerimizin etrafındaki köylerin üretim amaçlı “ihtisas köyleri” haline getirilmesi sağlanarak bir bütünlük sağlanacaktır.

Projelerin gerçekleştirilebilmesi için gerekli finansın düşük faizli ve uzun vadeli olarak temini için;

– Bankalarımız ile turizmcilerimizin uluslararası bankalar ve uluslararası turizmciler ile müşterek “consorsium”lar kurmaları.

– İhtisas bankası konumunda “Uluslararası Turizm ve Ticaret Bankası” kurmaları düşünülebilir.

Ayrıca, turizmde uluslararası yatırımlar yapabilmemiz, uluslararası projeleri gerçekleştirebilmemiz ve yönetebilmemiz için turizm ile ilgili uluslararası düzeyde eğitim görmüş yöneticilere de ihtiyacımız bulunmaktadır. Bu ihtiyacımızın temini için de turizmcilerimiz tarafından bünyesinde turizm mühendisliği, mimarlığı, işletmeciliği, güzel sanatları… vb. gibi bölümlerin bulunacağı özel “Uluslararası Turizm Üniversitesi”nin kurulması da düşünülebilir.